12 Ağustos 2014 Salı

FAZLALIKLI

  "Birazcık fazlası var ama yüzü güzel" sınıfına mensup, fazlasıyla deli dolu, anne babasına göre "fazla gezen", arkadaşlarına göre "fazla konuşan", kendine göre "fazla dertli", fazlalıklı bir insanım.
  Evet yalan değil, birazcık fazlam olabilir.. Tamam belki birazcık da değil :) ama "YEMEK" kadar mükemmel bir eylemin var olduğu şu aptal dünyayı boğazımı kısarak neden daha aptal hale getireyim ki?
  Evet yine yalan değil biraz fazla geziyor olabilirim.. Ama Allah aşkına evde durup ütü yapmanın, bulaşık yıkamanın, saçma sapan diziler izleyip süpürge açmanın neresi keyifli? Evlenince bunların tamamını yapmak zorunda olmayacak mıyız zaten? Gençliğimi yaşamak varken ne diye evde oturup popo büyüteyim ki? (Laf aramızda, gezerek de popo büyütülebileceğini kanıtlamış yegane insanlardanım.)
  Fazla konuşmak mı? Ben mi? Hiç olur mu öyle şey canım.. Sadece günde normal insanların çenesinden 3-5 saat fazla çalışıyor çenem. Katiyen böyle bir iftirayı kabul etmiyorum!
  Son olarak da kendi deyimimle "fazla dertli"ye gelirsek... Bizim oralarda bir laf vardır, belki biraz ayıp olacak ama :P "Herkesin derdi çükü gibidir, kendininkini en büyük sanır." diye. Kendime fazla dertli demem de ondan belki. Biten evlilikler, bitmek bilmez karmaşalar, kavgalar gürültüler içinde geçen bir hayat belki de bana çok zor geliyor, kim bilir? 
  Ancak en belirgin özelliğim de solmayan gülüşüm. O da dişlerimin düzgünlüğünden yahu :))
Ha bir de. En büyük hayalim Eyfel'in en üst katında sevdiğim adamla öpüşmek.